Karanlık 1. Bölüm
Kasabanın üzerinde kara bir bulut gibi çöken sessizlik, aslında yaklaşan fırtınanın habercisiydi. Winden, Almanya’nın ücra bir köşesinde, adeta zamanın unuttuğu bir yerdi. Her şey birbirine benziyordu: evler, insanlar, hatta mevsimler bile. Ama bu tekdüzelik, derinde yatan karanlık sırları gizlemekte ustaydı.
Kayboluş
12 yaşındaki Mikkel Nielsen’in kayboluşu, Winden’in sakin yaşamına bir bomba gibi düştü. 4 Kasım 2019, Mikkel ve arkadaşları Jonas, Martha ve Magnus’un ormanda gizemli mağaraları keşfetme günüydü. Yağmur çiseliyordu ve kasvetli hava, ormanın derinliklerinde garip bir ürpertiye neden oluyordu. Ellerindeki fenerlerin cılız ışığı, etraflarındaki ağaçların gölgelerini dans ettiriyordu. Mikkel, merakına yenik düşerek gruptan ayrıldı ve bir daha geri dönmedi.
Polis, kasaba halkı ve Nielsen ailesi umutsuzca Mikkel’i aradı. Orman didik didik arandı, nehirler tarandı, ama Mikkel’den bir iz yoktu. Kayboluşu, kasabada korku ve şüphe tohumları ekti. Bazı insanlar, Mikkel’in ormanda kaybolduğunu düşünüyordu. Diğerleri ise daha karanlık bir şeylerin döndüğüne inanıyordu. Winden’in geçmişi, benzer kayboluş hikayeleriyle doluydu ve bu durum, endişeleri daha da artırıyordu.
Ailelerin Yüzleşmesi
Mikkel’in kayboluşu, Nielsen ailesini derinden sarstı. Baba Ulrich, polis memuru olarak görev yapıyordu ve oğlunu bulmak için her şeyi yapmaya hazırdı. Anne Katharina, çaresizlik içinde oğlunu ararken, geçmişin acılarıyla da yüzleşmek zorunda kaldı. En büyük oğulları Magnus, kardeşinin kayboluşuyla başa çıkmaya çalışırken, kız kardeşi Martha ise Jonas’a sığınmaya çalışıyordu. Jonas, Mikkel’in en yakın arkadaşlarından biriydi ve kayboluşundan dolayı büyük bir suçluluk hissediyordu.
Nielsen ailesinin yanı sıra, Kahnwald ailesi de bu olaydan derinden etkilendi. Jonas’ın babası Michael, Mikkel’in kayboluşundan kısa bir süre sonra intihar etti. Bu ani ölüm, Jonas’ı derinden sarstı ve annesi Hannah’ın da garip davranışlar sergilemesine neden oldu. Hannah, Michael’ın ölümünden sonra daha da içine kapanmıştı ve geçmişe dair sırları saklıyordu.
Bir diğer aile ise Doppler ailesiydi. Kasabanın polis şefi Charlotte Doppler, Mikkel’in kayboluşunu soruşturmakla görevliydi. Eşi Peter Doppler ise kasabanın psikiyatristiydi ve Jonas’a terapi veriyordu. Kızları Franziska ve Elisabeth, kasabanın okulunda okuyordu ve diğer gençler gibi kayboluş olayından etkilenmişlerdi. Doppler ailesinin de karanlık sırları vardı ve bu sırlar, Mikkel’in kayboluşuyla daha da gün yüzüne çıkmaya başlıyordu.
Mağaraların Sırrı
Mikkel’in kayboluşunun ardından, ormandaki mağaralar daha da önem kazandı. Jonas ve arkadaşları, mağaraları tekrar ziyaret ettiler ve burada garip olaylar yaşandığını fark ettiler. Mağaraların içinde, zamanın farklı dönemlerine açılan bir geçit olduğuna dair ipuçları buldular. Bu geçitler, 1986, 1953 ve 2019 yılları arasında seyahat etmeyi mümkün kılıyordu.
Mağaraların sırrını çözmeye çalışan Jonas, geçmişe yolculuk yapmaya karar verdi. 1986 yılına gittiğinde, babası Michael’ın gençliğini gördü. Michael, o zamanlar Mikkel Nielsen’dı. Yani, Mikkel aslında geçmişe gitmiş ve Jonas’ın babası olmuştu. Bu şok edici gerçek, Jonas’ı derinden sarstı ve olayların karmaşıklığını daha da artırdı.
Jonas, geçmişi değiştirmeye çalıştı, ama her çabası başarısız oldu. Zaman, kendi yolunu çiziyordu ve kimse onu değiştiremiyordu. Mikkel’in kaderi, geçmişte yazılmıştı ve Jonas, buna engel olamıyordu. Geçmişe yolculuk, Jonas’ı daha da karanlık bir yola soktu ve onu Winden’in sırlarını çözmeye daha da kararlı hale getirdi.
Saatçi H.G. Tannhaus
Winden’in gizemli saatçisi H.G. Tannhaus, kasabanın sırlarını bilen ender insanlardan biriydi. Tannhaus, zaman yolculuğu üzerine araştırmalar yapıyordu ve mağaraların sırrının anahtarının kendisinde olduğuna inanıyordu. Kitapları ve icatları, zaman yolculuğuyla ilgili önemli ipuçları içeriyordu. Jonas, Tannhaus’u ziyaret etti ve ondan yardım istedi. Tannhaus, Jonas’a zaman yolculuğuyla ilgili bilgiler verdi ve ona bir cihaz hediye etti. Bu cihaz, Jonas’ın gelecekteki yolculuklarında ona yardımcı olacaktı.
Yüzleşme
Mikkel’in kayboluşu, ailelerin sırlarını ortaya çıkarırken, kasabanın karanlık geçmişiyle de yüzleşmelerine neden oldu. Herkesin sakladığı bir şeyler vardı ve bu sırlar, Mikkel’in kayboluşuyla gün yüzüne çıkmaya başlıyordu. Winden, sadece bir kasaba değil, aynı zamanda bir labirentti. Ve bu labirentin içinde kaybolan sadece Mikkel değildi. Herkes, kendi karanlık sırlarıyla boğuşuyordu.
Karanlık, Winden’in üzerine çökmeye devam ederken, Jonas ve arkadaşları kasabanın sırlarını çözmek için mücadele etmeye devam edeceklerdi. Ama bilmedikleri bir şey vardı: Karanlık, daha da derinlere iniyordu ve onları bekleyen tehlikeler, hayal ettiklerinden çok daha büyüktü.
(Devam Edecek…)