Labirent 1. Bölüm: Bilinmeze İlk Adım
Gözlerinizi açıyorsunuz. Etrafınız karanlık, soğuk ve nemli. Hafif bir ürperti hissediyorsunuz. Neredesiniz? Buraya nasıl geldiniz? Hiçbir şey hatırlamıyorsunuz. Başınız zonkluyor, zihniniz sisli. Yavaşça doğruluyorsunuz ve etrafınıza bakınıyorsunuz. Devasa taş duvarlarla çevrili bir alandasınız. Yukarıya doğru uzanan duvarlar, gökyüzünü sadece dar bir şerit halinde gösteriyor. Burası bir labirent olmalı.
Uyanış ve İlk İzlenimler
İlk şaşkınlığınızı üzerinizden attıktan sonra, etrafınızı daha dikkatli incelemeye başlıyorsunuz. Duvarlar pürüzlü ve yosun tutmuş. Taşların arasında çatlaklar var ve bazı yerlerde küçük bitkiler filizlenmiş. Hava ağır ve nemli, toprak kokusu hakim. Ayaklarınızın altında soğuk taşlar hissediyorsunuz. Üzerinizde basit bir tulum var, cepleriniz boş. Yanınızda hiçbir şey yok.
Panik yapmamaya çalışıyorsunuz. Derin bir nefes alıp veriyorsunuz. Sakin kalmak zorundasınız. Önce durumu anlamaya çalışmalısınız. Neredesiniz? Neden buradasınız? Buradan nasıl çıkacaksınız?
Yalnızlık ve Umutsuzluk
Etrafınıza sesleniyorsunuz. “Merhaba! Kimse var mı?” Sesiniz duvarlarda yankılanıyor ve sonra sessizlik çöküyor. Cevap yok. Yalnızsınız. Bu durum, üzerinizdeki baskıyı daha da artırıyor. Umutsuzluğa kapılmaya başlıyorsunuz. Belki de buradan hiç çıkamayacaksınız.
Ama pes etmemelisiniz. Hayatta kalmak zorundasınız. Bir çözüm bulmalısınız. İçinizdeki sesi dinliyorsunuz. Size umut veren, mücadele etmenizi söyleyen o sesi.
Labirentin İlk Keşfi
Yavaşça yürümeye başlıyorsunuz. Duvarları takip ederek ilerliyorsunuz. Sağa dönüyorsunuz, sola dönüyorsunuz, düz gidiyorsunuz. Labirentin karmaşıklığı sizi şaşırtıyor. Her yer birbirine benziyor. Kaybolmaktan korkuyorsunuz. Ama duramazsınız. İlerlemek zorundasınız.
Bir süre sonra, bir dönemece geliyorsunuz. Dönemecin sonunda, loş bir ışık görüyorsunuz. Kalbiniz hızla atmaya başlıyor. Belki de bir çıkış buldunuz. Belki de birileri var. Heyecanla dönemece doğru koşuyorsunuz.
Işık ve Yeni Bir Umut
Dönemeci döndüğünüzde, bambaşka bir manzarayla karşılaşıyorsunuz. Burası, ilk bulunduğunuz alandan daha büyük ve daha aydınlık. Duvarlarda meşaleler yanıyor ve etrafı hafifçe aydınlatıyor. Ortada büyük bir taş platform var. Platformun üzerinde, bir grup insan toplanmış.
Onları gördüğünüzde, büyük bir rahatlama hissediyorsunuz. Yalnız değilsiniz. Burada başka insanlar da var. Belki de onlar size yardım edebilirler. Belki de birlikte buradan çıkabilirsiniz.
Topluluk ve Kurallar
Platforma doğru yaklaşıyorsunuz. İnsanlar size dönüp bakıyorlar. Yüzlerinde şaşkınlık ve merak var. Aralarında çocuklar, gençler ve yaşlılar var. Her yaştan insan burada toplanmış.
Bir adam size doğru geliyor. Yüzü kırışıklarla dolu, gözleri bilgece bakıyor. “Hoş geldin,” diyor. “Sen de buraya düştün demek.”
Adamın adı Thomas. Size labirent hakkında bilgi veriyor. Buraya sürekli yeni insanlar geliyor. Kimse buraya nasıl geldiğini hatırlamıyor. Labirentten çıkış yolu bulmaya çalışıyorlar. Ama henüz kimse başaramadı.
Thomas size topluluğun kurallarını anlatıyor. İşbirliği yapmak, birbirine yardım etmek, umudu kaybetmemek. Bu kurallara uyarsanız, hayatta kalma şansınız artar.
Koşucular ve Labirentin Tehlikeleri
Thomas size “Koşucular”dan bahsediyor. Onlar, labirentin haritasını çıkarmak ve çıkış yolunu bulmak için her gün labirente giren cesur insanlar. Ama labirent tehlikelerle dolu. Griever’lar, labirentte yaşayan ölümcül yaratıklar. Koşucular onlardan kaçınmak zorundalar.
Thomas, size Koşucu olmak isteyip istemediğinizi soruyor. Bu tehlikeli bir iş, ama aynı zamanda labirentten çıkış yolunu bulmanın tek yolu. Ne cevap vereceğinizi bilmiyorsunuz. Karar vermek için zamana ihtiyacınız var.
Yeni Bir Başlangıç
Labirentte yeni bir hayata başlıyorsunuz. Topluluğa katılıyorsunuz, işbirliği yapıyorsunuz, öğreniyorsunuz. Korkularınızla yüzleşiyorsunuz, umudunuzu koruyorsunuz. Belki de bir gün buradan çıkacaksınız. Belki de buradan hiç çıkamayacaksınız. Ama şimdilik, hayatta kalmak için mücadele ediyorsunuz.
Bu sadece bir başlangıç. Labirentin sırlarını çözmek, Griever’larla savaşmak, çıkış yolunu bulmak. Daha pek çok şey sizi bekliyor.
Devamı Gelecek…